Chiller mi VRF mi?: LG uzmanları işletmeler için hangi iklimlendirme sisteminin doğru olacağını açıkladı

İşletmelerde ısıtma, soğutma ve hava temizleme gibi hayati konularda hizmet verecek sistemlerin tercihi hayati öneme sahip. Ancak, hangi sistem türünün en iyi olduğuna karar vermek oldukça zor. Bu konuda önemli ipuçları paylaşan LG CAC Mühendislik Çözüm Ekibi VRF uzmanı Jaeyong Lee ve LG Chiller Pazarlama ve Satış Ekibi Uzmanı Sangsoo Seo, sistem tercihinde tesis büyüklüğü, yatırım, işletme maliyetleri ve bakım gibi faktörleri göz önüne alınmasını önerdi. Farklı bakış açıları sunan LG uzmanları Chiller ve VRF kullanım alanlarını, avantajlarını ve dezavantajlarını aktardı.

Kompresör türüne bağlı olarak, Chiller’ların kaydırma, vida ve santrifüj tiplerine ayrılacağını ifade eden LG Chiller Pazarlama ve Satış Ekibi Uzmanı Sangsoo Seo, tüm Chiller türleri için en büyük avantajın, her bir Chiller ünitesinin büyük bir kapasite ve yüksek verimlilik sağlamaları olduğunu iletti. Seo sözlerini şöyle sürdürdü: “Karar pek çok faktöre bağlı olduğundan, hangi sistemin daha avantajlı olduğunu söylemek zordur. Ancak, soğutucuların tek bir birim tarafından kaplanabilecek kapasitesi bir VRF'den daha büyük olduğundan, Chiller daha büyük tesisler için daha avantajlıdır. Ayrıca, Chiller yüksek katlı binalar için daha iyidir, çünkü boruların uzunluğunda VRF sistemlerinden daha az kısıtlama vardır. Su soğutmalı sistemler olan Chiller ürünlerinin verimlilikleri bir VRF'den çok daha yüksektir, bu da genel olarak daha fazla enerji tükettikleri için onları büyük ölçekli tesisler için daha da uygun hale getirir.”

Bir binadaki her alan için hedef sıcaklığın farklı olabileceğini ileten LG CAC Mühendislik Çözüm Ekibi VRF uzmanı Jaeyong Lee ise şöyle konuştu: “Bir VRF sistemi için en büyük rekabet avantajı, her bir alan için sıcaklığı kontrol edebilmesidir. Kullanıcıya bir HVAC çözümü önermeden önce bir tesisteki her alanın amacını değerlendirmek önemli. Küçük ve orta ölçekli binalar ve her kat ve alanda farklı zamanlarda kullanım tercihleri söz konusuysa VRF çözümleri uygulamak avantajlıdır.”

Su boruları ve otomatik kontrol sistemleri dahil 3. partili ekipman kurulum maliyetleri gerektirmediğinden VRF sisteminin yatırım maliyetlerinin nispeten düşük olduğun aktaran Lee, işletme maliyetleri söz konusu olduğunda VRF'nin daha rekabetçi olduğunu iletti. Hava soğutmalı bir VRF ile su soğutmalı bir Chiller'in işletme maliyetlerini karşılaştırırsanız, iki sistem tipi benzer olduğunu aktaran Lee, Chiller sistemlerinin mevsime bağlı olarak maliyetler söz konusu olduğunda daha iyi performans gösterebileceğini aktardı.

SEO’nun önerisi ise şöyle oldu: “Su soğutmalı bir Chiller sistemi için ilk yatırım maliyeti VRF sisteminden daha yüksektir çünkü soğutma kuleleri, pompalar ve hava işleyicileri gibi ek ekipman gereklidir. Bununla birlikte, su soğutmalı bir Chillerin verimliliği, hava soğutmalı bir VRF veya Chiller’dan iki kat daha iyi olabilir ve daha geniş bir uygulama yelpazesi için kullanılabilir. Bazen soğutma kulelerinin ve pompaların da enerji tükettiği iddia edilse de, bu maliyetlerin genel olarak Chiller sisteminin işletme maliyetlerine kıyasla önemsiz olduğunu düşünüyorum. HVAC piyasasında sadece işletme maliyetlerini dikkate almamalıyız, aynı zamanda konfor, verimlilik, yönetilebilirlik, rahatlık ve mevcut süreçleri dikkate alma gibi diğer faktörler de önemli.”

Genellikle bakım rahatlığının bir sistemin yapısal özelliklerine bağlı olduğu söylense de gerçekte bir bölgede hangi çözümün daha yaygın olarak kullanıldığına bağlı olduğunu aktaran Seo: “Tercih edilen sistem türü her ülke için farklılık gösterse de, Kuzey Amerika ve Latin Amerika pazarları Chiller ürün grubunu tercih etme eğiliminde. Soğutma pazarı Orta Doğu'da (BAE, Suudi Arabistan) çok daha baskın. Asya pazarlarında, Chiller’lar büyük alışveriş merkezlerinde, otellerde ve endüstriyel tesislerde yaygın olarak kullanılıyor. Buralarda, Chiller sistemleri bakım söz konusu olduğunda da avantajlı oluyor”. dedi.

Sadece bakım söz konusu olduğunda, dış mekan birimleri, kapalı üniteler, soğutucu borular ve kontrol sistemlerinden oluşan VRF sistemlerinin Chiller’lardan daha az pahalı ve bakımı daha kolay olduğunu aktaran Lee ise bina yöneticilerinin VRF sistemlerini tercih ettiğini söyledi.

VRF sistemlerinin tek bir marka tarafından bakım yaptırma avantajına da sahip olduğunu ileten Lee, “Oysa bir Chillerda yöneticinin çeşitli ekipmanlar için tüm farklı markaları ayrı yönetmesi gerekebilir veya tüm bunları yönetmek için bir bakım şirketi kiralaması gerekebilir.” dedi.

Chiller sistemlerini daha eko bilinçli hale getiren birkaç faktör olduğunu ileten Sangsoo Seo, bu faktörleri şöyle sıraladı:

• Su borusu sistemleri (Chiller) durumunda, soğutucu yerine havayı soğutmak için su kullandıkları için biraz daha eko bilinçli olabilirler. Tabii ki, Chillerlar bazı soğutucu akışkanlar kullanırlar, ancak bu kullanım bazı soğutucu döngüsü konfigürasyonlarıyla sınırlıdır.
• Su soğutmalı bir Chiller sistemin verimliliği, hava soğutmalı bir sistemden (VRF) çok daha iyidir.
• Isıtma ve soğutma için atık ısı kaynaklarını kullanan emme Chiller sistemi, resmi olarak birçok bölgede eko bilinçli çözümler olarak tanınır ve kullanıcılar için vergi avantajlıdır.

Hava veya jeotermal enerji gibi doğal enerji kaynaklarını kullanabildiğinden, VRF sistemlerinin çevre bilincinin daha yüksek olduğunu savunan Jaeyong Lee, bazı Avrupa ülkelerinde, bazı VRF sistemlerinin yeni ve yenilenebilir enerji çözümleri olarak kabul edildiğini aktardı.

Bireysel olarak kontrol edilme zorluğu bir dezavantaj olsa da, bireysel Chiller birimleri büyük bir kapasiteye sahip ve bu sistemler neredeyse kapasite sınırı olmadan özel olarak yapılabilir diyen Lee şunları söyledi:

“Pek çok V hava soğutmalı VRF sistemi doğrudan iç birimlere bağlandığından, Chiller akış hızını serbestçe kontrol etmek ve bireysel kontrolü oldukça kolay hale getirmek mümkün. Ancak büyük kapasiteli bir sistem oluştururken kurulum için daha büyük bir alana ihtiyaç duyulacak olması kısıtlayıcı olabilir.

Her sistem tipinin eksikliğini telafi etmek için Multi V Water ve hava soğutmalı soğutucu sistemleri geliştirildi. Multi V Water, su soğutmalıdır ancak Chiller sistemleri için tipik olarak zor olan bireysel alanlar için kontrolü yönetmeyi kolaylaştıran VRF soğutucu yöntemini kullanır. Buna ek olarak, binaların içine kurulabilen su soğutmalı bir ısı değişim sistemi olduğundan, kurulum alanı söz konusu olduğunda daha az sınırlama söz konusudur. Hava soğutmalı bir Chiller, bir hava ısı değişimi yöntemi kullanılarak büyük kapasiteli bir sistem için de oluşturulabilir. Klima sistemini yapılandırmak ve çalıştırmak, su soğutmalı Chiller sisteminden nispeten daha kolaydır.”

Birden çok amaç için kullanılan tesislerde, Chiller ve VRF'ler birlikte kullanılabileceğini ileten Seo, Chiller ve VRF sistemlerinin, hastaneler, oteller ve endüstriyel tesisler dahil olmak üzere hemen hemen her tesis türü için yapılandırılabileceğini aktardı. Seo’ya göre, büyük kapasiteli soğutma yükleri gerektiren alanlarda Chiller, ortak ofis alanlarında veya büyük kapasiteli yükler gerektirmeyen alanlarda ise VRF tercih edilebilir.

Ofislerdeki çalışma alanlarının günde 8 saat ısıtma ve soğutma gerektirdiğini ancak bir konferans salonunun sadece toplantılar olduğunda iklim kontrolüne ihtiyaç duyacağını hatırlatan Lee: “Bu iki alan da sadece Chiller sistemi ile kontrol edilirse konferans salonu gerekli olmadığında bile ısıtılmış ve soğutulmuş olacak ve boşa harcanan enerji tüketimi ile sonuçlanacaktır. Bunun gibi durumlarda, ofis alanı için Chiller ve konferans salonu için VRF kullanılarak enerji tasarrufu sağlanabilir. LG Science Park ve Kore'deki Changwon Smart Park Factory 1'deki Ar -Ge Merkezi, LG soğutma ve VRF’yi kullanan hibrit sistemli tesislere örnektir.” dedi.

VRF’nin ticari ve konut tesislerinde popüler hale geldiğini, ancak Chillerların havaalanları, fabrikalar ve büyük oteller gibi büyük tesislerde hala çok daha yaygın olduğunu söyleyen Seo, büyük bir ısı yükü gerektiren binalarda ve fabrikalarda Chiller ürünlerinin daha çok kullanıldığını aktardı. Tercihin duruma göre değişeceğini hatırlatan Seo, Chiller’ların 3-400RT veya daha fazla kapasite gerektiren projeler için seçildiğini ifade etti.

“VRF sistemleri, okullar, pazarlar, alışveriş merkezleri, konutlar, ofisler, hastaneler ve diğer ticari tesisler gibi birçok farklı amaçlı tesisler için tercih edilen çözümlerdir.” diyen Lee, VRF sistemlerinin, modüler binalar gibi genişlemeye devam eden tesislerde giderek daha fazla uygulandığını söyledi. VRF’nin eskiden küçük binalar için daha popüler bir seçim olduğunu hatırlatan Lee, “Ancak son zamanlarda orta ve büyük ölçekli binalarda daha popüler hale geldi. Son yıllarda, iç mekanlarda kullanılan hava temizleme üniteleri, hava akışının çeşitlendirilmesi ve daha temiz hava sunan hijyen teknolojisi gibi gerçek müşteri ihtiyaçları, VRF uygulamalarının gelişimini ve büyümesini yönlendiriyor. Chiller veya VRF sistemi arasında karar vermek kolay değil. Bu yüzden uzmanlardan danışmanlık almak önemli.”